Şeytan, çeşitli hileler, çeşitli tuzaklar ve vesveselerle
insanı iğfal ederek hayırları terk ettirip, haramları işleterek. günahlara
sürüklemeye çalıştığı gibi; bilhassa İnce ruhlu ve hassas Müslümanlara, çeşitli
fena vesveseler vererek: hayallerinde mukaddes olan şeylere karşı şetme benzer
bazı pis hatıraları ve çirkin halleri tasvir ederek; gönüllerinden edepsiz
manalar geçirerek, meşgul ediyor.. N eler ve neler aklına getiriyor .. Böyle
olunca, bunun esasını bilmeyen vesveseli adam zanneder ki, kalbi Rabbine karşı
veya İslam büyüklerine karşı edepsizlikte bulunuyor. İşte bu halden kurtulmak
için: (Eyvah! Ne büyük kusur ediyorum .. » diyerek huzurdan kaçmak ve gaflete
dalmak istiyor ...
Bazan da, müslümanın kalbine şeytan evvela şüpheyi atar.
küfrü icap ettirecek şeyler hatırına getirir.. Bir hayli bunun üzerinde ısrar
eder, o kötü şeyleri hatırlatır durur: kalb bunu kabul etmezse bunu bırakır,
başka şekilde kötü şeyler hatırlatmaya başlar adama: «Eyvah! Kalbim bozulmuş ..
Nasıl olsa helak oldum .. » dedirterek, adamı hasta etmeye çalışır ..
Bunun İlacı şudur: Üzerine düşmemek, korkmamak, ehemmiyet
vermemek. Çünkü, üzerine düşüldükçe, çoğalır; ehemmiyet verdikçe büyür;
korktukça, ağırlaşır adamı hasta eder .. Nasıl ki, yolda yürüyen bir kimseye
serseri bir köpek musallat olur: «Hav, hav .. » diyerek takip eder. O köpekle
(korku ve telaş gösterip) meşgul olunsa, ona taş atılsa daha fazla Üzerine
atılır, faaliyetini çoğaltır .. Amma, hiç aldırış edilmese yavaşlar ve bırakır
.. Bunun gibi, şeytanın vesvese vererek insanın hayalinde canlandırdığı,
kalbine üflediği şeylere hiç aldırış etmemek ve korkmamak lazımdır. Çünkü, akla
gelen o kötü şeyleri kalben tasdik etmedikçe; ve bilerek işlemedikçe günah
sayılmaz. Zira, o kötü. hatıralar ve çirkin sözler kalbin değil, şeytanındır ..
Zaten kalb, o gibi sözleri kabul etmediği gibi teessür ve teessüf etmektedir.
Hem nasıl ki: Bir aynaya, pislik, kan ve irin gibi iğrenç
şeylerin suretleri aksetmekle ayna pis olmaz ve aynanın kendisine bizzat o
pislikler bulaşmadıkça temizliğine hiç bir suretle halel gelmez; işte bunun
gibi, o kötü hatıraların ve çirkin sözlerin manalan kalbe aksetmekle kalb pis
olmaz .. Ancak, kalb o pislikleri kabul ve tasdik ederek üzerine düşürürse o
zaman kalb bozulmuş ve kirlenmiş olur; aynaya pisliğin aksetmesi değil de,
kendisinin düşüp kirlettiği gibi.. İşte bunu, böylece düşünüp kalbe gelen
şeytanın vesvesesine ve kötü şeylere merak edip üzerine düşmemelidir- Bir
hadisi şerifte şöyle buyrulmuştur:
«ümmetimin günlüne gelen (nefsani ye şeytani) temayülleri ve
hatıraları (kabul etmedikçe ve fiilen) işlemedikçe, yahut dil ile söylemedikçe,
Allah Teala affeder.) Buhari.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder