22 Eylül 2014 Pazartesi

Vesvesenin İlacı

Şeytan, çeşitli hileler, çeşitli tuzaklar ve vesveselerle insanı iğfal ederek hayırları terk ettirip, haramları işleterek. günahlara sürüklemeye çalıştığı gibi; bilhassa İnce ruhlu ve hassas Müslümanlara, çeşitli fena vesveseler vererek: hayallerinde mukaddes olan şeylere karşı şetme benzer bazı pis hatıraları ve çirkin halleri tasvir ederek; gönüllerinden edepsiz manalar geçirerek, meşgul ediyor.. N eler ve neler aklına getiriyor .. Böyle olunca, bunun esasını bilmeyen vesveseli adam zanneder ki, kalbi Rabbine karşı veya İslam büyüklerine karşı edepsizlikte bulunuyor. İşte bu halden kurtulmak için: (Eyvah! Ne büyük kusur ediyorum .. » diyerek huzurdan kaçmak ve gaflete dalmak istiyor ...


 Bazı Müslümanlarda da, abdest alırken; namaz kılarken suyun pis mi, temiz mi olduğuna dair, azalarım yıkayıp yıkamadıklarına veya kaç defa yıkadıklarına, namaz kılarken de kaç rekat kıldıklarına dair şüpheler, düşünceler meydana getirir. Tekrar tekrar abdest alacağım derken adamı cemaat dan alıkoyar. Namaz kılarken de: «Bu olmadı» diyerek tekrar tekrar kıldırır .. Bazen bir müstehabı ararken bir vacibi veya bir farzı terk ettirir.

Bazan da, müslümanın kalbine şeytan evvela şüpheyi atar. küfrü icap ettirecek şeyler hatırına getirir.. Bir hayli bunun üzerinde ısrar eder, o kötü şeyleri hatırlatır durur: kalb bunu kabul etmezse bunu bırakır, başka şekilde kötü şeyler hatırlatmaya başlar adama: «Eyvah! Kalbim bozulmuş .. Nasıl olsa helak oldum .. » dedirterek, adamı hasta etmeye çalışır ..



Bunun İlacı şudur: Üzerine düşmemek, korkmamak, ehemmiyet vermemek. Çünkü, üzerine düşüldükçe, çoğalır; ehemmiyet verdikçe büyür; korktukça, ağırlaşır adamı hasta eder .. Nasıl ki, yolda yürüyen bir kimseye serseri bir köpek musallat olur: «Hav, hav .. » diyerek takip eder. O köpekle (korku ve telaş gösterip) meşgul olunsa, ona taş atılsa daha fazla Üzerine atılır, faaliyetini çoğaltır .. Amma, hiç aldırış edilmese yavaşlar ve bırakır .. Bunun gibi, şeytanın vesvese vererek insanın hayalinde canlandırdığı, kalbine üflediği şeylere hiç aldırış etmemek ve korkmamak lazımdır. Çünkü, akla gelen o kötü şeyleri kalben tasdik etmedikçe; ve bilerek işlemedikçe günah sayılmaz. Zira, o kötü. hatıralar ve çirkin sözler kalbin değil, şeytanındır .. Zaten kalb, o gibi sözleri kabul etmediği gibi teessür ve teessüf etmektedir.



Hem nasıl ki: Bir aynaya, pislik, kan ve irin gibi iğrenç şeylerin suretleri aksetmekle ayna pis olmaz ve aynanın kendisine bizzat o pislikler bulaşmadıkça temizliğine hiç bir suretle halel gelmez; işte bunun gibi, o kötü hatıraların ve çirkin sözlerin manalan kalbe aksetmekle kalb pis olmaz .. Ancak, kalb o pislikleri kabul ve tasdik ederek üzerine düşürürse o zaman kalb bozulmuş ve kirlenmiş olur; aynaya pisliğin aksetmesi değil de, kendisinin düşüp kirlettiği gibi.. İşte bunu, böylece düşünüp kalbe gelen şeytanın vesvesesine ve kötü şeylere merak edip üzerine düşmemelidir- Bir hadisi şerifte şöyle buyrulmuştur:


«ümmetimin günlüne gelen (nefsani ye şeytani) temayülleri ve hatıraları (kabul etmedikçe ve fiilen) işlemedikçe, yahut dil ile söylemedikçe, Allah Teala affeder.) Buhari. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder